Yüzün tek tarafını tutan Trigeminal nevraljinin nedeni bugün hala tam olarak bilinmemektedir.
Trigeminal sinir yüzün duyusunu sağlar. Genellikle sorunun kaynağı beyin tabanında bulunan bu sinire damarların teması, baskı yapmalarıdır. Sonuçta bu sinirde işlev bozukluğu oluşur.
Trigeminal nevralji, yaşlanmanın bir sonucu olarak ortaya çıkabilir veya multipl skleroz veya belirli sinirleri koruyan miyelin kılıfına zarar veren benzer bir bozuklukla ilişkili olabilir. Trigeminal nevralji, trigeminal siniri sıkıştıran bir tümörden de kaynaklanabilir. Sonuçta bu siniri rahatsız eden bir sürecin olması lazımdır. Diğer durumlarda trigeminal nevraljiden, cerrahi yaralanmalar, felç veya yüz travması sorumlu olabilir.
Bu rahatsızlık için bazı tetikleyiciler söz konusudur; Örneğin : Tıraş olmak, yüzüne dokunmak, Yemek yemek , Dişlerini fırçalamak, konuşmak, Makyaj yapmak, Bir esinti ile karşılaşmak, Gülümsemek, Yüzünü yıkamak.
Nöropatik bir ağrı çeşidi sayılan ağrılar; keskin, şimşek çakar tarzda, bıçak saplanır gibi, elektrik çarpmasına benzer, yanıcı ve tekrarlayan dayanılmaz tek taraflı ağrı atakları ile karakterizedir. Ağrılar spontane olarak oluşabilen tekrarlayıcı ağrılardır. Ağrı ataklarına tipik olarak yüz kaslarının tik benzeri krampları eşlik eder, Fakat çoğu zaman yemek yeme, yüz yıkama, diş fırçalama gibi günlük olağan faaliyetlerimiz sırasında tetiklenmektedir. Ağrının ne zaman geleceği belli olmaz serseri mayın gibidir. Ancak ağrı geldiğinde ne yaparsanız yapın o ağrıyı dindirecek bir ilaç yoktur. Hastaları perişan eden bu ağrılar geldiğinde intiharı bile düşünenler vardır. Gerçekten çok şiddetli ağrılardır.
Trigeminal nevralji genelde tek taraflı ve en sık alt çeneyi tutmaktadır. Çoğu hasta önceleri bunun bir diş ağrısı olduğunu düşünmekte ve hekimlerde yanılarak bu hastaların o bölgedeki dişlerini çekmeye başlamaktadırlar. Ancak ağrının özelliklerini bilen tecrübeli bir diş hekimi olayı anlayarak hastayı doğru yönlendirebilir. Şunu belirtmeliyim ki maalesef bize gelen hastaları %80-90 nında ağrı olan taraftaki hemen tüm dişleri çekilmiş durumda bize gelmektedirler. Hastaların bu sinirin ağrısını diş ağrısından ayırt edemediklerini bir gerçektir. Ancak diş ağrısı sürekli devam eden bir ağrıdır. Nevralji ağrısı ise nöbetler şeklinde gelir yani arada ağrısız dönemler bulunur. Hasta ağrısını tetiklememek için yüzüne bile dokunmak istemez. Bu hayattan bezdirici bir ağrıdır.
Trigeminal Nevralji tanısı konduğunda öncelikle bu ağrının gelmesini engelleyici yada geldiğindeki şiddeti azaltıcı antiepileptik dediğimiz ilaçlar tercih edilir. Eğer kullandığı bu ilaçlara rağmen nöbetler sıklaşmaya ve şiddeti artmaya başlamış ise minimal girişimsel tedaviler uygulanmalıdır ki bu tedavilerle iyi sonuçlar alınmaktadır.
Halk arasında sinir yakma işlemi olarak bilinen bu yöntemde; Ağrının bulunduğu taraftaki sinir, görüntüleme cihazları eşliğinde, radyofrekans cihazının elektrodları tarafından verilen uyarının hasta tarafından ağrı bölgesinde hissedilmesi ile kesin olarak tespit edilir ve bu siniri 1,5 dakikalık bir uygulama ile (60-80 derece 90 saniye) devre dışı bırakılır. Hastaların ağrılarında ciddi azalmalar olur hatta hastalar ilaçlarını bırakma noktasına gelebilirler. İşlemde neşter ve narkoz kullanılmaz. Tam lezyonun yapılacağı dakikada hastaya ileri bir sakinleşme ilaçları verilerek işlemi duymaması amaçlanır.
Nadiren Cerrahi müdahale gerekli olan bu hastalıkta her ne yapılırsa yapılsın ağrılar geçmiyorsa cerrahi yöntem uygulanabilir. Başın arkasında tabanda bulunan bu sinire ulaşmak için hastanın kafatası açılır sinir ile damar arasında irtibatı kesecek bir bariyer konularak ameliyat sonlandırılır. Çoğu hasta ciddi fayda görür.
Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir.