Hacamat tedavisi aslında bir kupa tedavisidir. Kupa tedavisi batıda cupping terapi olarak bilinmektedir. Çizilmeden yapılan kısmına kuru kupa tedavisi, çizilerek yapılan kısmına da ıslak kupa tedavisi (wet cupping terapi) denir. Islak kupa tedavisi bizim bildiğimiz anlamıyla hacamat tedavisinin karşılığıdır. Cilt altında biriken toksik maddeler ve anormal yapıdaki kan hücreleri bu çizikler sayesinde vücuttan temizlenir. Bağışıklık sistemi ve kök hücre sistemi harekete geçirilir.
Bu teknik ile bugün özellikle olimpiyat sporcularının arkalarında görülen izlerden merakla dünyada bu tedaviye ilgi gittikçe artmıştır. Ve birçok hastalıkta özellikle de ağrı tedavisinde ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde fevkalade yararlı bir tedavi olarak güncel hale gelmiştir.
Hacamat tedavisi yeni bir tedavi değildir. MÖ. 1500 yıllarına varan bir tarihsel süreçte özelliklede 19.yüzyılda mısır piramitlerinin içerisinde bulunan şekillerden eski mısırda bu tedavinin uygulandığını kupa şekillerinin ve çizici aletlerinin orada resmedildiğini görüyoruz. Dolayısı ile mısırdan Roma’ya getirilmiştir Bizans kralları tarafından oradan orta Asya’ya ve bütün dünyaya yayılan bir tedavi şeklidir. Özellikle tıbbın babası olarak bilinen Hipokrat olsun Galen olsun İbni- Sina olsun bütün bunlar hem kitaplarında hem de uygulamalarında bu tedaviye geniş şekilde yer vermişlerdir.
Hacamat ağrısız bir işlemdir. Sonuçta iz kalmaz. Hacamat tedavisi tabi ki doktorların uygulaması gereken bir tedavidir. Burada steril koşullara dikkat etmek gerekir. Hastanın hastalığı hakkında bilgi sahibi olması gerekir ve insan anatomisi hakkında bilgi sahibi olması gerekir bunu uygulayanların. Nasıl uygulanırsa gelince öncelikle hacamat uygulanacak kupa uygulanacak bölge steril bir şekilde temizlenir. Daha sonra buraya vakum yapıcı cihazlar aletler uygulanır. Bunların çok çeşitleri vardır. Kemikten tutun plastikten, slikondan ve son zamanlarda camdan birçok şekilleri vardır. Bu bir vakum sayesinde cilde uygulanır o vakum cildi emer ve bir tümsek oluşur. İşte bu tümseğe yapılan bistüri ile steril bistüri ile yapılan çizikler ile tekrar ikinci bir kupalama yapılarak oradan kanın süzülerek dışarıya çekilmesi sağlanır. Bu teknik kan verme ile karıştırılmamalıdır. Mutlaka ehil ellerde yapılması gerekiyor. Çok derin çizilmemesi aşırı kan akıtılmaması çok önemlidir. Çünkü amacını aşar bu durumlarda tecrübesi olmayan insanların elinde de maalesef zararlı bazı durumlar ortaya çıkabilir.
Hacamat birçok hastalığın tedavisidir. Direkt veya endirekt olarak etkileri bulunmaktadır. Bugün özellikle tamamlayıcı tıp bağlamında uygulama alanını kendine bulmuştur. Bu bağlamda bakacak olursak özellikle yaygın olarak kullanılmaktadır.
Genel bir prensip olarak hacamat tedavisi herkes için uygun bir tedavidir. Ancak dışlamamız gerek bazı durumlar vardır. Yani kimlere hacamat yapılmaz diye bir başlık attığımızda burada kan sulandırıcı kullananlar kanında pıhtılaşma bozukluğu olanlar kanında düşüklük olanlar yani bizim anemi diye tabir ettiğimiz çok düşük an düzeylerine sahip olanlar özelliklere bunlarda hacamat tedavisi yaparken çok dikkatli olmak gerekir. Bunun dışında bir yaş söz konusu değildir. Bebeklerden en yaşlı insanlara kadar her türlü sağlık probleminde güvenle kullanabileceğimiz bir metottur.
Güvenli bir tedavidir. Riskleri ehil ellerde ve doktorlar yaparsa yoktur. Ama bugün maalesef bizim toplumumuzda doktor olmayanların sterilizasyon hakkında bilgisi olmayanların anatomisi hakkında bilgisi olmayanların ve kulaktan doğma sadece görsel olarak bu işi bende yaparım diyenlerin çok sık olarak affedersiniz merdiven altı tabir ettiğimiz bir uygulama alanları maalesef risk taşımaktadır. Bu riskler özellikle kan basıncının aşırı düşmesi yani aşırı kanamaya bağlı sıkıntılar enfeksiyon kapma riskleri ve de bazı nörolojik nöropiskiyatrik durumlara yol açmaktadır. Bu yüzden hekimler tarafından yapılmalı tekniğine uygun yapılmalı ve tamamen steril şartlarda uygulanması gereken bir yöntemdir.
Aslında her hastalığa göre farklı zamanlarda ve farklı seanslarda uygulanabilir. Yani standart bir uygulama yoktur. Şu hastalıkta efendim ben 3kere yaparım 5 yaparım değil. Neyi takip etmek istiyorsanız bu bulguların bu şikayetlerin bu rahatsızlıkların düzelmeye başladığı ya da düzeldiği periyoda kadar bu tedaviler devam edilir. Ama sıklık olarak haftada birden erken yapılmamasını önermekteyiz.
Yıllar boyu peygamber efendimizden bu yana bu yıllara gelmiştir. Hatta bazı kesimler bunu abartmaktadırlar hiç gerek yok. Nereden kaynaklanmaktadır. Bu tedaviyi daha önce sizlere bahsetmiştim. MÖ dayanan bir tedavi ama peygamber efendimizin kendisine uygulatması kendisine uygulayana ücretini ödemesi ve hastalara bunu ümmetine tavsiye etmesiyle islam toplumlarını çok güncel olmuş sünnet kabul etmiş ve o günden bu yana da uygulanarak gelmiş bir tedavidir. Maalesef işi bilmeyenlerin elinde heder olan bir tedavi konumuna düşürülmüştür cahil kesimler tarafından ama gerçekten yararları bilimsel olarak da ortaya konan bu tedavinin tavsiye edilmesi bizim için önemlidir. Sünnet amaçlı özel gün ve uygulamalarla hacamat bizim toplumumuzda ve özelliklede İslam toplumunda büyük bir yere sahiptir.
Hacamatın sünnet açısından önerilen belli bir takvimi vardır. Bu bizim hani hicri takvim kullanırız. Kameri takvim dediğimiz ay takviminde özelliklede 17-19 ve 21. Günlerde uygulanması önerilmektedir. Çünkü peygamber efendimiz öyle uygulatmış o günlerde uygulatmış ve bu gelenek böylece devam edebilmektedir. Bu bağlamda 6 ayda bir yapılması önerilmektedir. Fakat daha sonra İbn-i Sina’nın bir önerisi vardır niye kameri ayların 17-19- 21.inde olması bağlamında bir izah getirmiştir. Çünkü dünyada biliyorsunuz med ve cezir söz konusudur. Denizler bile metrelerce geri çekilmekte ayın hareketlerine göre insan vücudu da bundan etkilendiği bu manyetik alanlardan etkilendiği düşünülmektedir. Özellikle kameri ayların ikinci döneminde 15'den sonraki bu hacamatın yapıldığı günlerde insan vücudundaki sıvılar salgılar ve hormonlar daha farklı olmakta ve artmaktadır bunların bir kısmı da rahatsızlara neden olmaktadır. Bu bağlamda ibn-i sina'nın desteği ile sünnete uygun olarak kameri ayların 17-19 ve 21. Günlerinde hacamat yaptırmak uygundur.
İnsanoğlu var olduğundan bu yana hastalıklar ve ağrı ile mücadele edegelmiştir. İlk çağlarda hastalıkların kötü ruhlar tarafından insanlara musallat olduğu ya da bazı fiziki maruziyetlerin sonucu olarak ortaya çıktığı kabul edilmiştir. Bu bağlamda bilinçli ya da bilinçsiz birçok uygulama benimsenmiştir. Kötü ruhların kovulması için bazı ritüellere başvurulmuş, bunların yanında fayda gördükleri kaplıca benzeri uygulamalar ve kendilerine şifa verdiğini düşündükleri bitki ve çamurlardan(bentonit) yararlanmışlardır. Bu deneysel tecrübeler zamanla bilim ve teknolojideki gelişmelere uygun olarak günümüzde çok farklı şekillerde uygulanmaktadır.
Kupa tedavisi olarak genellenen tedavilerde M.Ö 2500 yıllarından beri Çin, Tibet ve Mısırda uygulama alanı bulmuş, ilerleyen zamanlarda Roma İmparatorluğu, İslam İmparatorluğu, Avrupa, Rusya ,Güney Asya ve Amerika’da yaygın olarak kullanılmıştır. Kupa tedavisine batılılılar “ cupping terapy” demektedirler. Kupa yapılan bölgenin çizilerek kanın dışarıya aktarılmasına batıda ISLAK KUPA TEDAVİSİ (wet cupping terapi) denmekte Arabistan bölgesinde “hicame” Türklerde ise “hacamat” olarak bilinmektedir.
Hipokrat (M.Ö 460-377) 2 tür hacamattan bahseder; kuru hacamat ve yaş hacamat. Hem Hipokrat hem de Galen kupa tedavisinin sadık savunucuları idi. Hatta Galen Alexandria da bir doktora kupa tedavisini kullanmadığı için kınama mektubu göndermiştir. Yunanlı tarihçi ve doktor Herodot eserinde kupa tedavisinden genişçe bahseder.
Çin yaklaşık 5000 yıl önce, Moğolistan 2500 yıl önce aslı Tibet ve Hint kaynaklı Roma imparatorluğu, İslam imparatorluğu, Avrupa, Rusya, Orta Asya, Güney Asya ve USA yayılmış ve yaygın olarak kullanılmıştır. Attika kralı yunanlı Kekrops Cupping Therapy´i Mısırlılardan Romaya taşımıştır.1512 de İngiltere’de Oxford ve Cambridge üniversitelerinde ders olarak okutuluyordu. Avrupa ve Amerikada Cupping Therapy 18.ve 19.yüzyılda oldukça yaygındı.1827 de Paris’te yaşayan Edinburglu doktor Martin hayvanlar üzerinde yaptığı deneylerde striknin (kargabüken özü) ve arsenik zehirlenmelerinde ölümleri engelleyebildiğini keşfetmiştir.1860’a kadar Avrupalı ve Amerikalı doktorların birçok hastalığın tedavisinde bu yönteme başvurduğu görülmektedir.18.ve 19.yüzyıllarda İngiliz halkı ilkbahar ve sonbahar aylarında hastahanelere Cupping Therapy yaptırmak için gidiyorlardı. 20.yüzyılda Cupping Therapy Heinrich Stern gibi doktorlar 1915’te Avrupa’da Cupping Therapy’i savunuyorlardı.
Londra’da halen hizmet vermekte olan Royal Free ve Royal Mashden hastahanelerinin kurucusu cerrah William Mashden 1830’a kadar Royal Free hastahanesinde Cupping Therapist çalıştırıyordu. Bugün İngiltere ve Amerikada özellikle sporcular arasında popüler bir konuma sahiptir. ABD deki tıp fakültelerinin %60’ı tamamlayıcı tıbbın bir parçası olarak hacamat eğitimi vermektedirler. Özellikle Harward ve John Hopkins bu uygulamalarda öncülük etmektedirler. İbn-i Sina hacamat tedavisini en geniş anlamda kullanan öncü hekimlerden birtanesidir. Vücudun birçok bölgesine hastalıkların durumuna göre uygulamalar yapmıştır. Özellikle ağrılı ve iltihaplı durumlarda psikolojik bozukluklarda sıklıkla bu yönteme başvurmuştur.
Bu tedavi bir zamanlar batıda o denli kabul görmüştür ki 1830 yılında Londrada medical kütüphane tarafından basılan Dr.Thomas Mopelson konuya ilişkin yazdığı kitabını İngiltere kralına hediye etmiştir. Bu kitapta kalp hastalıklarından romatizmal ve psikiyatrik hastalıklara kadar birçok hastalığın tedavisi için kupa tedavisini önermiştir.
İslam tıbbında bilinen adı “Al-Hijamah olup genellikle Türklerde Hacamat olarak bilinmektedir. Hacamat nedir? Hacamat kelime olarak “hacame” den geliyor. “Massa” yanı kan emmektir. Rasullullah (S.A.S ) zamanında bugün uygulanan malzemeler yoktu. Bu sebeple hayvan boynuzları kullanılıyordu. Hacamat yapacak kişi boynuzu o bölgeye koyar sonra da emerek kanı çıkartırdı.
Hacamatın önemi, Peygamber Efendimizin (S.A.S) bu tedaviyi kendisine uygulatması ve ümmetine de tavsiye etmesinden ileri gelmektedir. “Hacamat sizin için en iyi tedavi yollarından biridir.”
Hacamatı o dönemde uygulanan en iyi tedavi metotları arasında sayan Resül-i Ekrem (SAV)ve Ashabının genel olarak ağrıya ve baş ağrısına karşı, baş (Buhari,Tıb 13 Müslim, Musakat 62,63) iki omuz arası (kahil) (Ebu Davud,Tıb 4 ,İbn Mace,Tıb 21) boyunun sağ ve solunda bulunan damarlardan (ahdaayn ) (Ebu Davud,Tıb 4 ,Tirmizi,Tıb 12),kalça ve ayağın üstünden (Buhari ,Tıb ,14,15,Ebu Davud ,Menasik,35,Tıb,4,5) hacamat yaptırdıkları rivayet edilmektedir. Hacamat kameri ayların 17.19 ve 21.günlerinde uygulanması önerilir. Sünnet amaçlı uygulamalarda bu takvime riayet edilirken, tedavi amaçlı uygulamalarda bu günlerin önemi yoktur. Ayın on beşinden sonra yani dolunay günlerinde ise ayın çekim gücünün artması sebebiyle vücuttaki sıvı maddeler hem çoğalır hem de hareketlenir. Bu sebeple bu günlerde alınan kan da kişiye zarar vermez.
Maalesef bugün konuya ilişkin birçok mevzuu (uydurma ) hadis ihdas edilerek faydalı bu tedavi yöntemi özellikle hekim olmayanlar tarafından bilinçsizce kullanılmakta ve halkımızın dini hassasiyetleri istismar edilmekte kendileri için menfaat kapısı haline getirilmektedir. Yasal olmayan bu tür uygulamaların insan sağlığına ciddi zararlar verdiği malumunuzdur.
Daha önce bu yöntemi sünnet amaçlı uygulattıranların yanında gerçekte ne için yapıldığının tıbbi karşılığı şöyledir;
Modern tıp da dokularımız arasındaki hastalık yapıcı maddeleri temizleyecek bir yöntem mevcut değildir. Örneğin bozuk kan hücrelerinin, yağ fazlalıklarını, ürik asidi(gut artriti) gibi durumlarda biriken bu zararlı maddeleri vücuttan dışarı atacak fizyolojik bir mekanizmada söz konusu değildir. Hacamat tüm bu istenmeyen zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştıran bir yöntemdir.
Önce kupa uygulanacak cilt bölgesi tıbbi olarak mikropsuz hale getirilir, Steril eldiven kullanılarak kupa uygulanır birkaç dakika sonra kupa uygulanan yerlere bistüri ile çizikler atılır, tekrar kupalama yapılarak istenmeyen maddeler dışarı çekilir. 2-3 kez bu işlem tekrar edilir hastalık durumlarına göre tedavi seansları farklılık gösterir. Bu uygulama tamamen acısız olup asla hacamat bölgesinde iz kalmaması gerekir. Aşırı kan akması teknik bir hatadan kaynaklanır. Burada kesi yerleri derin bölgelere gitmemeli yüzeyel olmalıdır.
Tabii ki hekimler, insan anatomisi ve hastalıklar hakkında malumat sahibi olunması gereklidir. Bu bir anlamda küçük bir cerrahi girişimdir. Hekim olmayanlar tarafından asla uygulanmamalıdır. Özellikle kanda pıhtılaşma bozukluğu olanlar ve kan sulandırıcı kullananlara bu işlem yapılmamalıdır.
Elbette fark var. Hacamat kanında sadece bozuk kan hücreleri ve hastalık yapıcı toksik maddeler bulunur. Beyaz kan hücreleri daha azdır, demir bağlama kapasitesi daha azdır, yine kreatinin hacamat kanında daha yüksektir. Netice itibarı ile normal kanda faydalı faydasız tüm maddeler ve sağlıklı kırmızı kan hücreleri bulunurken hacamat kanında sadece bozuk kırmızı kan hücreleri bulunur.
En çok kas iskelet ağrılarında, kalp hastalıklarında, hormonal dengesizliklerde, astım, diyabet, romatizmal hastalıklarda, sinir hastalıklarında zehirlenmelerde, böbrek hastalıklarında, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde, hafızanın güçlendirilmesinde ve yaşlılık etkilerinin azaltılmasında sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. Hacamat uygulanır uygulanmaz bir hafiflik ve ağrılarda azalma hissedilir.
Geçen hafta hacamat konusunda teknik bilgiler vermiş genel olarak faydalarından bahsetmiştik. Bir konuda uyarıda bulunma gereğini hissettim. Sağlık bakanlığının geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına (GETAT) izin vermesi ve 14 başlık altında farklı tedavi şekillerine müsaade etmesi ile bu alanda ciddi bir talep ortaya çıkmıştır. Hacamat dahil tüm bu yöntemler geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarıdır. Dolayısı ile bu yöntemlerden birini bilen bir hekimin bu yöntem ile tüm hastalıkları tedavi edeceğini zannetmesi ve de kendisini böyle ifade etmesi fevkalade sakıncalıdır. Örneğin; Hacamat ile ya da akupunktur ile tüm hastalıkların tedavi edilebileceğini düşünmek hem geleneğe hem de bilime karşı saygısızlıktır. Bu bağlamda hacamatın aşağıda anlatacağımız hastalıklarda tedavi açısından ciddi katkıları olur. Ancak bu hastalıkların sadece hacamat ile kökten tedavi edilebileceğini düşünmek yanlıştır. Öncelikle bahsedilen hastalıklar konusunda uzmanlığını almış hekimlerin düşünceleri ve önerileri öncelik arz etmektedir. Şimdi farklı hastalıklarda hacamatın faydalarından bahsedeceğiz.
Ağrı tedavisinde hacamatın yeri şüphesiz ki çok önemlidir. Özellikle ağrı tedavisinde çok başarılı uygulamalar hacamat sayesinde elde edilmektedir. Ağrı tedavisi dediğimiz zaman tabi ki çok geniş bir yelpazeyi kastediyoruz. Bunun içerisine her türlü ağrı girebilir. Baş ağrıları, romatizmal ağrılar, kas eklem hastalıkları ağrıları, bel - boyun fıtığı bunların yaptığı ekstra durumlar adalelere yansıma buralardan kaynaklanan ağrılarda uygulanmaktadır. Burada hacamatın iyileştirici bir yönü bulunmaktadır. Ağrıya neden olan maddeleri vücuttan çekip dışarıya atmaktadır. Bu bağlamda da adalelerin gevşemesi o bölgeye daha çok kan gitmesi toksik maddelerin o bölgeden temizlenmesi neticede dolaşımın artması, vücudun kendi ağrı kesicilerinin üretmesine neden olması gibi daha bir çok mekanizma ile ağrıların azalmasına neden olmaktadır.
Bugün hacamat tedavisini en sık olimpiyat şampiyonları tercih etmektedir. Nedenine baktığımız zaman gerçekten bunlar fiziki güç olarak adalelerini kullanan gruplardır. Adalelerde oluşabilecek sertlikler ağrılar hacamat tedavisi ile gevşemekte ve rahatlamaktadır. Ikinci gruba baktığımız zaman daha ziyade baş ağrıları yer almaktadır. Baş ağrılarında da fevkalade yararları vardır. Diğer boyun ağrıları ve bel bölgesindeki ağrılar eklem çevresindeki ağrılarda oldukça yararlı sonuçlar elde edilmektedir.
Kalp damar hastalıklarında hacamatı sıklıkla kullanmaktayız. Hacamat tedavisin de amacımız şudur.
Bizim intravasküler volüm dediğimiz yani damar içerisindeki aşırı sıvıların azaltılması, vücuttaki ödemin (şişliklerin) giderilmesi ve damarlarınızı büzücü etki yapan dolayısıyla da tansiyonunuzun yükselmesine neden olan maddeleri vücuttan uzaklaştırdığı bir yöntem olarak bu bağlamda kalp damar hastalıklarında kullanmaktayız. O zaman sıralayacak olursak;
Ödem: bu ödem bacaklarda olabilir genel vücutta olabilir. Yüksek tansiyon: hepsinde olabilir. Diğer taraftan dolaşımın hızlandırılarak oksijenizasyonun temin edilmesi bağlamında da kılcal dolaşımın olsun kanın gitmekte zorlandığı bölgelerin açılması anlamında faydaları bilinmektedir.
Metabolik hastalıklarda hacamat tedavisini çok önemsiyoruz. Çünkü vücudun normal fizyolojik mekanizmalarıyla atmakta zorlandığı ve vücutta belli bölgelerde biriken maddelerin temizlenmesi hacamat yoluyla mümkün olmaktadır. Örnek verecek olursak bir gut hastalığı . Gut artriti dediğimiz eklemlerde biriken ürik asitin vücuttan atılması tiroid fonksiyonları gibi hormonal bazı dengesizliklerde aşırıya kaçmış olan bu hormonların dengelenmesi. Vücuttaki aşırı kolesterol, aşırı yağlanma gibi metabolik atıkların temizlenmesi noktasında vücudun kendi mekanizmaları yetersiz kalıyorsa hacamat uygulaması burada devreye girerek gereken desteği, katkıyı sağlar. Ve insanlar gerçekten metabolik ve ruhsal bir iyilik hali hissetmektedirler.
Nörolojik hastalıklar dediğimizde çok geniş bir yelpazeyi içine almaktadır. Hacamat tedavisi gerçekten bu hastalıklarda gerek yardımcı bir metot olarak gerekse tek başına kullanılma